Reklamlar dedik de aslında reklamsızlık tan bahsedeceğiz Çünkü hayatımızın her alanında var olan ve TV’lerde radyolarda, gazetelerde dergilerde sosyal medya mecralarında hatta yolda yürürken kaldırımlarda duvarlarda çatılarda kafanızı ne tarafa çevirirseniz çevirin bir reklam görseline mesajına mutlaka maruz kalırsınız. Bunun kaçışı yok. Peki Dostlar bu reklam denilen şey nedir neden bu kadar bizi kuşatır hayatımızın her alanında her anında bizi etkilemeye çalışır, amacı hedefi öğretisi ve bizden istediği bize vermek istediği nedir gelin önce ona bakalım.
‘’Reklam; Ürün hizmet yada bir şeyi geniş yığınlara tanıtmak, beğendirmek ve böylece o şeyin daha çok istenmesini, alınmasını, satılmasını sağlamak için söz, yazı ve benzeri araçlarla yapılan her türlü tanıtma çabasıdır. ‘’ yani kısaca yaptığınız işin, eylemin, faaliyetin bizim haricimizdeki kişilere kitlelere ulaşmak istediğimi herkim varise bu kitlelere ulaşarak vermek istediğimiz mesajı verip onları harekete geçirme eylemidir. Fakat gelin gürünki çok güzel işler ürünler hizmetler yaparız da şu reklama kıymet vermeyiz. Yaptığın yanına kar kaldı deyimi bence buna en güzel açıklama . Toplum için çevren için tüketici için yaptığın bir buluş, bir ürün veya hizmet, adı ve işlevi ne olursa olsun sadece sen ve sadece en yakınındakiler bundan haberdar ve sadece onlar ulaşıyorsa bu bir fayda değildir. Yâda faydadır da bir önceki cümlede söylediğimiz deyim gibi yaptığın yanına kar kalır.
Peki, firmalar daha doğrusu firma sahipleri patronlar o kadar çok reklama maruz kalır bakar beğenir etkilenir de neden hiç reklama reklam çalışmalarına tanıtıma sosyal faaliyetlere önem vermez hiç umursamaz’’(sözüm reklama önem veren reklam departmanı ve bir ajans danışmanı olan firmalara değil onlar üstüne alınmasın hatta onları tebrik ve takdir ederek diğerlerine de örnek olmaları tavsiye eder bir Reklam Tanıtım ve Halkla ilişkiler uzmanı Olarak Teşekkürü bir borç bilirim)’’hiç reklam faliyeti çalışması yapmaz da reklamı kendine bir yük bir boşa harcanmış çaba ve paragözüyle bakar.
“Reklam bütçesini durdurarak paradan tasarruf etmek isteyen biri, saati durdurarak zamandan tasarruf etmek isteyen biri gibidir.” Henry Ford’ un sözü le devam edelim. Ne kadar doğru biliyor musunuz bu söz. İşte yukarıda değindiğimiz bir işi en iyi bir ürünü en kaliteli suna bilir yapa biliriz fakat bunu hedef kitlenize ulaştıramazsanız bunu sadece biz biliriniz. Piyasa şartları her geçen gün zorlaşırken yeni firmalar yeni ürünlerle sunum ve piyasa yaratırken bizim en iyi olmamız reklamsız hiçbir işe yaramaz. Reklamın gücünü kullanarak rekabet edebiliri ürün ve hizmetlerimizi nihai tüketiciye ulaştıra biliri ve markalaşma yolunda en önemli ata biliriz. Fakat bu dediğim gibi reklamın gücü ve stratejisi ile olur yoksa havanda su döğmeye devam ederiz. Reklam aslında sizin anladığınız sandığınız gibi öcü para yiyen canavar değildir .Aksine eğer hedefiniz büyük balık tutmaksa küçük balıkları yem etmek gibi önce işinizden kazandığınız parayı daha büyümek daha fazla kişiye ulaşmak markalaşmak için yem edeceksiniz .Bunu da reklam tanıtım ve projelerle gerçekleştire biliriniz . Yani reklam maliyetli bir şey değil küçük maliyetlerle büyük kar büyük hedef ve daha geniş kitlelere ulaşmanın tek yoludur . Hani hep o örnek verilen hiç dillerden düşmeyen hatta onun benzerini isterken bile onun adını andığımız içecek firması var ya, hep onun gibi olmak isteriz ama o firmanın ürünün veya hizmetin yaptığı reklam ve tanıtım stratejisinin bırakın onda birini binde birini bile yapmadan onun gibi olmaya çalışırız karada yüzmeye çalışan hayatta kalmaya çalışan tuzlu su balığı gibi. Reklamın sadece satış kar gibi faydaları da yoktur eğitici ve öğretici yanlarını da kendimizi geliştirme yenilene farklı bakış açısı kazandırma yönleri de bulunmaktadır misal Türkiye kasa fişi kullanımını yıllar önce devlet televizyonunda gösterilen, “Önce alışveriş, sonra fiş” reklamı ile öğrenmedi mi? Yine yapılan Meksika da yapılan vergi kaçakçılığının önlenmesi amacıyla, vatandaşların hükümete nasıl yardımcı olacakları, televizyonda ve basında yoğun reklam kampanyalarıyla halka gösterilmiş ve bu konuda yüksek bir başarı sağlanarak vergi kaçakçılığında azalma görülmüştür. Bu doğrultuda reklamların aynı zamanda toplumsal bir ödevi ve gücü olduğu unutulmamalıdır. Reklamcılığın temel amaçları halkın eğitilmesi, doğru bilgilendirilmesi, aradığını kolay bulmaya, kolay almaya ve fiyatını öğrenmesine yardım etmek olmalıdır. Reklâm, ekonomik dünyada olup bitenden toplumu haberdar da eder. Ona bilgi verir, yol gösterir. Biran reklâmın yokluğunu düşünelim, tüketici seçme kararsızlığına düşecektir. Reklâm, tüketiciyi yaşamın gereklerinden de haberdar eder, bilgi verir, önerileriyle onu aydınlatır
Reklam hem satışı arttırmakta, hem de toplumun her anlamdaki bilgi ve algılarını geliştirmektedir. Reklam mesajlarının iletimi, ürün veya hizmetlerin alıcı bulabilmesine yönelik olsa da, iletimlerin gittikçe gelişen içerikleri, toplumun farklı konularla ilgili, bilgi ve görgüsünü arttırmakta ve değiştirmektedir. Reklam sadece toplumun değil, aynı zamanda firmaların da büyümesine, daha geniş halk kitlelerine hitap edebilmesine olanak tanımaktadır. Firmaların dünya çapında, ürün veya hizmet sunmalarına, zemin oluşturmaktadır. Yani marka olmasına katkı sağlamaktadır.
Bu nedenle reklam, hem toplumun yapısını geliştirmekte hem de firmaların büyümesine, ürettiği mal ve hizmetlerin çoğalmasına olanak tanımaktadır.
İMAJ VE MARKA İLİŞKİSİ;
Birde Reklamın İmaj ve Marka algısına bakalım
TDK ’ya göre imaj, imge olarak açıklanmaktadır. İmge, bireylerin düşüncelerinde tasarlanmakta olan ve gerçekleşmesi istenen, arzulanan, özlenmekte olan, hayal (dream) ve hülya olarak betimlenmektedir. “İmaj, bireyin (kendisinin) ya da ötekilerin düşüncelerinde oluşan, algılama, seçme, değerlendirme, yorumlama, bilgilenme, yargılama, ilişkiler gibi etkileşimlerle biçimlenmekte olan bir imgedir. Diğer bir tanıma göre, imaj bir obje ve/veya kişi ile ilgili bireyin düşünsel ve duygusal yorumu, algılanması olarak açıklanmaktadır” (Davis,2006: 55 aktaran, Akgöz, 2014: 18). Başka bir tanıma göre, “imaj, bir konsept, nesne, kurum/şirket/marka veya kişi hakkında bireyin ya da topluluğun algılama, sosyalleşme, deneyim ve öğrenme içerisindeki iletişim, ilişki ve etkileşim süreci içerisinde tanımlayabildiği, belleğinde saklı bulunan, yorumlayabildiği ve onunla ilişkilendirdiği anlamlardır. Kişinin algılamaları, gözlemleri, deneyimleri, düşünceleri, inançları, duyguları, çağrışımlar ve yankılanmalar gibi etkileşim süreçlerinin nihayetinde ortaya çıkan imgelemdir” (Dowling, 1986: 109 aktaran, Bulduklu , 2015: 22).
“Günümüzde reklamla ilgili temel konu, ürünlerle satın alınacak anlamlar ,imgeler, imajlar ve yaşam tarzları içinde billurlaşır. Toplumun id’i ve en derin güçleri bütünüyle yüzeyin altına itilir; şeyler, nesneler, ürünler artık bizim için bir şey ifade edebilirler (nesnelerin toplumsal çalışma ve üretme içinde maddi yaratılma süreçlerini unutmuşuzdur) çünkü nesnelerin bizim için konuşmalarına ve onlarla özdeşleştirilmemize izin vermişizdir” (Williamson, 2001: 47, aktaran, Özdemir, 2014: 112). Nesneler, sözcükler, simgeler ve onları gösterdiği, gösterilen şey imge. Örneğin, elma gibi. Elma bir sözcük (zihinsel ve işitim imgesi) aynı zaman da bir nesne, çizersek bir simge olur ama aklımızda yani elma imge olarak farklılaşır. Gerçeklik biter yerini algılar, imgeler, yorumlar, çağrışımlar alır. Elma yeşil, sarı ve kırmızıdır. Bu renkler bile bizi oradan oraya savurur. Elma tatlıdır, ekşidir ve suludur. Elma serttir bazen ise yumuşaktır. Küçüktür, büyüktür. Âdem ile Havva’yı yedikleri için cennetten atılmasına sebep olan yasak meyvedir. Tarihseldir, dinseldir, mitolojiktir. Bilimsel olarak yerçekiminin de bulunmasını sağlamamış mıdır? Diğer yandan bir markadır, Apple. Dilimizde “elma” dır. Bir Apple verir misin? Amerika’da bağlamına göre bir meyve ya da bir markadır. Türkiye’de ise, bir markadır. İşte reklamın algı gücü bizi kodlaması markayı bize işlemesi akıllarda kalması bizde bilinçaltımızda çağrışım yapması böyle etkili ve yetkilidir
Vel hâsıl firmalar üreticiler satıcılar her neyi satmak sunmak tanıtmak veya duyurmak istiyorsanız şimdi reklamlar deyin ve reklamın reklamcının gücüne inan. Reklam sizin sandığınızdan’da daha güçlü ve etkili buna inan diyelim ve devamını diğer sayımızda yazalım. Şimdilik hoşça kalın.
HABİB CEVAHİR
REKLAM TANITIM VE HALKLA İLİŞKİLER UZMANI